Türkiye Belediyeler Birliği’nde Üçüncü Seçim Günü: Ahmet Metin Genç ve Vahap Seçer Yarışacak
Trabzon Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Metin Genç, AK Parti Genel Merkezi'nin işaretiyle yeniden aday gösterilirken, karşısındaki aday Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer oldu.
TBB Başkanı ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ile ardından başkanvekilliği görevine getirilen Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar’ın tutuklanmasının ardından Birlik’te yönetim boşluğu oluşmuştu. Bugün yapılacak olağanüstü toplantıyla, TBB'nin yeni başkanvekili üçüncü kez belirlenecek.
Genç Üçüncü Kez Aday
AK Parti’nin desteğiyle üçüncü kez aday gösterilen Ahmet Metin Genç, daha önce iki kez yarıştığı seçimlerden mağlup ayrılmıştı. İlk seçimde Ekrem İmamoğlu 515 oy alırken Genç 250 oyda kalmıştı. İkinci seçimde Zeydan Karalar 463 oy alırken Genç yalnızca 179 oy toplayabilmişti.
Parti kaynaklarından edinilen bilgiye göre, Genç’in adaylığı son dakikada netleşti. AK Parti Genel Merkezi'nden gelen telefonun ardından Genç, gece saatlerinde Ankara’ya hareket etti. Adaylığının yeniden gündeme gelmesi, özellikle muhalefetin çoğunlukta olduğu TBB’de bazı kesimler tarafından “stratejik bir hamle” olarak değerlendiriliyor.
Vahap Seçer de Aday
Bugünkü seçimde Ahmet Metin Genç’in rakibi, muhalefetin desteklediği Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer olacak. TBB’nin yapısı itibarıyla muhalefet belediyelerinin ağırlıkta olduğu göz önüne alındığında, seçimin dengeleri yeniden test edeceği belirtiliyor.
"Trabzon'un Kurumsal İtibarı Açısından Dikkatle Değerlendirilmeli"
Ahmet Metin Genç’in daha önce iki kez ciddi farklarla kaybettiği seçimlere yeniden aday olarak katılması, Trabzon kamuoyunda da tartışma yarattı. Siyasi çevreler, bu ısrarın Trabzon’un kurumsal itibarı açısından dikkatle değerlendirilmesi gerektiğini ifade ederken, şehrin milletvekilleri ve AK Parti’nin Trabzon kökenli üst düzey yöneticilerinin sessizliği ise farklı yorumlara yol açtı.
Bugünkü seçim, yalnızca TBB’nin yeni yönetimini değil, aynı zamanda yerel yönetimlerdeki siyasi dengeyi de şekillendirecek kritik bir dönüm noktası olarak görülüyor.