Galaksimizin en kapsamlı 3 boyutlu haritası çıkarıldı: 44 milyon yıldız
Samanyolu’nun çapı yaklaşık 100 bin ışık yılı olduğundan, galaksimizi dışarıdan görme ihtimalimiz neredeyse sıfır. Ancak Gaia sayesinde bilim insanları, galaksinin iç yapısını “sönümleme” yöntemiyle görüntülemeyi başardı. Bu teknik, yıldız ışığının toz ve gaz tarafından ne kadar engellendiğini ölçüyor. Elde edilen verilerle hem yıldızların hem de iyonize gaz bulutlarının üç boyutlu dağılımı ortaya çıkarıldı.
Haritada sadece sıradan yıldızlar değil, aynı zamanda evrenin en nadir türlerinden 87 O tipi yıldız da bulunuyor. Bu dev yıldızlar, güçlü ultraviyole ışınlarıyla çevrelerindeki hidrojen atomlarının elektronlarını kopararak devasa iyonize gaz bölgeleri oluşturuyor. Araştırmacı Lewis McCallum, “Daha önce hiçbir model, gökyüzündeki iyonize gaz dağılımını bu kadar gerçeğe yakın şekilde göstermemişti” diyerek projenin önemini vurguladı.
YILDIZ DOĞUM BÖLGELERİ GÖZLER ÖNÜNDE
Gaia’nın oluşturduğu harita, Kaliforniya Bulutsusu, Kuzey Amerika Bulutsusu, Gum Bulutsusu ve Orion-Eridanus süperkabarcığı gibi dev yapıları da ayrıntılı şekilde içeriyor. Üstelik harita, yıldız doğum bölgelerinin nasıl “patlayarak” dev boşluklar yarattığını da ortaya koydu. McCallum’un ekibi, bazı yıldız oluşum bulutlarının parçalanarak büyük boşluklar açtığını ve bu boşlukların gaz ve tozla dolduğunu fark etti.
Amsterdam Üniversitesi’nden astronom Sasha Zeegers ise, “Bu harita, dev yıldızların radyasyonunun çevredeki gaz ve tozla nasıl etkileştiğini net bir şekilde gösteriyor” dedi.
HARİTA GENİŞLEMEYE DEVAM EDECEK
ESA, Aralık 2026’da yayımlanacak yeni veri setiyle bu üç boyutlu modeli daha da büyütmeyi planlıyor. Böylece hem daha geniş bir alan kapsanacak hem de yıldız ve bulutsu verilerinin kalitesi artacak. Uzmanlara göre bu yeni veriler, Samanyolu’nun doğumhaneleri olarak bilinen yıldız oluşum bölgelerinin daha önce hiç olmadığı kadar ayrıntılı incelenmesini sağlayacak.
Bilim insanları, Gaia’nın galaksimiz hakkındaki anlayışı kökten değiştireceğini düşünüyor. Yeni model sayesinde, Samanyolu’nun yapısı, yıldızların dağılımı ve galaksimizin evrim süreci üzerine çok daha güçlü teoriler geliştirilebilecek.