Araklı’da Siyanürle Altın Arama Sondajları Durduruldu, Ruhsat İptali İçin Yeni Dava Hazırlığı

Trabzon’un Araklı ilçesi Erikli Yaylası’nda siyanürle altın arama çalışmaları için başlatılan sondaj faaliyetleri, Samsun Bölge İdare Mahkemesi’nin yürütmeyi durdurma kararı ile son buldu. Çevre ve doğa savunucuları, bu kararın ardından daha kapsamlı bir adım atarak, firmanın ruhsatının iptali için dava açmaya hazırlanıyor. Yürütmeyi Durdurma Kararının Yankıları Araklı Karadere Vadisi ve Yaylaları Doğa ve Yaban Hayatı Koruma Derneği Başkanı Şener Şengün, mahkeme kararını çevrecilerin mücadelesinde bir başlangıç noktası olarak gördüklerini ifade etti. Şengün, ❝Karar hiçbir şeyin bittiği anlamına gelmiyor. Mücadelemizi hukuki platformda ve toplumun desteğini alarak sürdüreceğiz. Hukuk, vatandaşın yanında olduğunu gösterdi ve bu inançla davamıza devam edeceğiz❞ dedi. Ruhsat İptali İçin Yeni Dava Yolda Şengün, mahkeme kararının ardından bir sonraki adımın firmanın çalışma ruhsatının iptali için dava açmak olacağını belirtti. Bu süreçte bir avukat ekibiyle çalıştıklarını söyleyen Şengün, ❝Ruhsat iptali davası için gerekli hazırlıkları yapıyoruz. Hukuki mücadelemizi sürdüreceğiz ve bu meseleyi hukukun çizdiği sınırlar içinde sonlandıracağımıza inanıyoruz❞ diye konuştu. Vatandaşlardan Yoğun Destek Çevre savunucuları yalnızca hukuki yollarla değil, aynı zamanda vatandaşları bilgilendirerek de mücadelelerini sürdürüyor. Şengün, halkın bu konuda oldukça duyarlı olduğunu vurgulayarak şunları söyledi: ❝Kahve kahve, esnaf esnaf dolaşıyoruz, vatandaşlarımızı bilgilendiriyoruz. Kimse bu projeyi istemiyor, herkes çevresini koruma konusunda oldukça hassas.❞ Hukukun Gücüyle Mücadeleye Devam Erikli Yaylası'ndaki sondaj çalışmaları çevreye verebileceği zararlar nedeniyle uzun süredir tepkilerin odağındaydı. Samsun Bölge İdare Mahkemesi’nin yürütmeyi durdurma kararı, çevrecilerin ve bölge halkının mücadelesi adına önemli bir adım olarak görülüyor. Ruhsat iptali davasının da önümüzdeki günlerde açılması bekleniyor. Doğal güzelliklerin korunması için verilen bu mücadelede hukukun üstünlüğünün ve halk desteğinin gücü bir kez daha ön plana çıkmış durumda.